Sevgili ağabeyim Nail Güreli günlük yazılarını bir şairden bir dizeyle sonlandırır.¶ Sevgili Çetin Altan da yazılarında bolca şiire yer verir. Günler öylesine ağır geçiyor ki şiir toz duman, gaz ölüm savaş arasında kayboluyor.

Ercan Doğu böylesine karamsar bir ortamda dolunaylı bir Ağustos gecesinde “Sensiz Zamanlarda” dinletisiyle bizi şiirle buluşturdu.

“Koca bir evde tek başına

Masamın üstü darmadağın

Daktilomun tuşlarında

Bitmeyen bir aşkın hikayesi

Yarım kalmış bir sevda şiiri”

Şair Ercan Doğu yüksek oktav buğulu sesiyle dolunaylı gecede herkesin yüreğini dağladı şiirleriyle. Onu dinlerken bu şiir benim için yazılmış, yok bu başka şiir de benim için yazılmış diyebilirdiniz.

“Sensiz zamanlarda

Ne saat çalışmaktan

Ne takvim tükenmekten yoruldu

Ne de ben zamanı saymaktan

Ama bi tanem, benim yaşlı yüreğim

Seni özlemekten yoruldu”

* * *

Yıllar önceydi. İstanbul Tepebaşı Flash Tv A Takımı stüdyosunda Gazeteci Şairler buluşmuştu. İzmir’den Okan Yüksel ustamızın hazırladığı kitap elime geçince Savaş Abiye önermiştim bir şiir gecesi yapalım diye.

Savaş Ay şiir gecesi dersin de heyecanlanmaz mı, yerinde durabilir mi? O İstanbul’dan topladı Gazeteci Şair milletini, ben İzmir’den. Okan Yüksel, Sancar Maruflu, Alaattin Gürırmak ve Ercan Doğu geldi. Hatırladığım kadarıyla, yazamadıklarımdan özür dilerim- İstanbul’dan da Ataol Behramoğlu, Güler Kazmacı ve daha başka değerli gazeteci-şair arkadaşlar gelmişti.

Sabaha kadar canlı yayında şiirler okundu, söyleşiler yapıldı. Hatta bir yerinde Savaş Abi kendisinin kitapta yer almamasına sitemkar konuştu da sonraki baskılarda Okan Yüksel eserini genişletti ve Savaş Ay’a da yer verdi.

Nerede o eski günler. İzmirli şairler hala o gecenin kasetini izler ve şimdi televizyonlar neden böyle şiir geceleri yapmazlar diye iç geçirirler.

* * *

Şair Ercan Doğu gecesi bana bunları düşündürdü. Ercan Doğu İzmir’de şiir etkinliklerine İzmirli, İzmir’de yaşayan şairlerin çağrılmamasını, İstanbul’dan şairlerin çağrılmasını eleştirdi. Çok haklıydı.

Ercan Doğu şiir gecesini Balçova Kaymakamlığı, Kültür Bakanlığı İlçe Halk Kütüphanesi düzenledi. Balçova Kaymakamı Ahmet Beyoğlu elinde yazılı metin olmadan, doğaçlama öyle konuştu ki ben bir bürokrat yerine bir edebiyatçı konuşuyor sandım.

Öyle ya, Ercan Doğu da İzmir Valiliği Basın Müdürü değil miydi? Yok, ama o gece o bir bürokrat değil, bir şairdi.

O “Karam”ın yazarıydı, O, “Düğüm Attım Sabahlara”nın yazarıydı. Sıkıştığında onun şiirlerine sığınabilirdin, şimdi olduğu gibi.

“Kalmadı artık akşamların tadı

Mehtap solgun, yıldızlar ölücesine

Bir ölüden farksızım

Sensiz akşamlarda”