TCDD ile ilgili yazdığım yazıya yanıt geldi…
TCDD ile ilgili yazdığım yazıya yanıt geldi… Hem de hemen. Size aktarmayı uygun gördüm. 25 Kasım 2019’da “Yıllar sonra tren” başlığıyla kaleme aldığım yazıdan 1 gün sonra arayan Recep Gamsızkan adlı bir yetkili çok düzgün bir biçimde sistemi anlattı ve eleştirilerimi dikkate alacaklarını söyledi. Sesinde devletin sorumluluğunu hissettiğim Recep bey, bütün vatandaşlar için elinden geleni yapmaya hazır bir sorumlu gibiydi.
Onca eleştirinin ardından “cevap verdikleri için” ben de Devlet Demiryolları’na teşekkür ediyorum (Cevap verme hususunda İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne örnek olsun inşallah! ).
***
Sadık okurlarımın kolaylıkla tahmin edebileceği üzere hiç dizi izlemem. Yılan hikayesi gibi yıllar boyunca devam eden, uyumaya alışkın halkımı ekrana pul gibi yapıştıran, daha sonra sinemalarda film olarak falan oynatılan o meşhur dizilerden hiçbirini izlemediğime yemin ediyorum. İki istisna var; biri; artık hiçbir şeyi onun gibi olamayacağı için izlemememe sebep olan “Game of Thrones”, diğeri de “uzmanlık alanım” olan bir dönemi işleyen “Vatanım Sensin”...
Ama diziler benim için bir konuda oldukça önem taşıyor; toplumun durumunu gösteren bir fotoğraf olarak kullanılabilecekleri konusunda… “Öyle bir geçer zaman ki” neden diğerleri gibi çok uzun sürmedi? Bu sorunun yanıtı ile ilgili son örnek; Fox TV’deki yayını bitirilen “Kurşun”. Proje tasarımını ve yapımcılığını Gül Oğuz’un, yönetmenliğini Murat Can Oğuz ve Burak Arlıel’in yaptığı, başrollerini Engin Altan Düzyatan ile Burçin Terzioğlu’nun paylaştığı dizi, Türkiye’de olup bitenleri 1970’li yılların havasıyla çok güzel özetlerken apar topar yayından kaldırıldı.
Bakın size şunu söylüyorum; toplumumuzun nerede ve ne durumda olduğunu görmek için koca koca kamuoyu araştırma şirketlerinin aylar süren çalışmalarına gerek yok; TV’lerde ne izleniyor, ne izlenmiyor, ona bakın yeter.
***
Siyasi gündem ile ilgili bir şey yazmama gerek var mı?
Yok!
Bir tanesi sağlam görünmeye çalışsa da “çatırdayan ittifaklar”, kurulmaktan adeta korka korka hareket eden “yeni parti”ler vesaire…
Ya toplum?
Hiç tanımadığı masum bir balerini durup dururken öldürmek, bir mezarlığa girip mezar taşlarını kırmak, doktoru jiletle yaralamak, tarlada bulduğu mozayiği “elinin çamuruyla” 30 milyon dolara yabancı bir iş adamına pazarlamaya kalkmak, yıllardır bir yastığa baş koyduğun can yoldaşın kadını
hiç gözünü kırpmadan bir parkta öldürüvermek, anne öldüren evlatlar, çocuğunu katleden babalar…
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.