LÖSEV Genel Koordinatör Yardımcısı Füsun Emecan Özcan’ın 30 Mayıs’ta gelen mailini bazı nedenlerden ötürü gününde değerlendiremedim.
LÖSEV Genel Koordinatör Yardımcısı Füsun Emecan Özcan’ın 30 Mayıs’ta gelen mailini bazı nedenlerden ötürü gününde değerlendiremedim. LÖSEV VE LÖSEMİLİ Çocuklarla ilgili bilgileri bugün sizlere aktarırken maalesef Ramazan Bayramı geride kaldı. Bu nedenle, bağışları, fitreleri ve zekatları LÖSEV’e kanalize edebilmek fırsatını şimdilik kaçırmış olduk. Ancak böylesi önemli ve hassas bir konu zaman aşımına uğramamalı diye düşündüm. Ben, ezelden beri anneler, babalar ve sevgililer gününe karşı çıkan biriyim. Çünkü özel değerlerimizin yılda bir kez hatırlanmasına karşıyım. LÖSEV’e de aynı mantıkla yaklaşıyorum. Bu önemli konunun her daim gündemde tutulmasına inanıyorum.
“ÖNCE ÇOCUKLAR İYİLEŞSİN” sonra her şey zaten yoluna girer ifadeleriyle başlayan yazıyı okudukça kendinizi bambaşka bir dünyanın içinde buluyorsunuz. Adına kader mi dersiniz yoksa alın yazısı mı bilmiyorum ama yaşananları ve yaşayanları kelimelerle ifade edebilmek çok zor. “Bir evde bir hasta varsa, hele de o bir çocuksa akan sular bile duruyor. Bu sebeple ‘Önce Çocuklar İyileşsin’ sonra her şey düzelir” sözleri ile devam eden yazı hayatın tam da gerçeğini yansıtıyor. İşte o gerçeklerden birini LÖSEV’den Bir Mücadele ve Zafer Öyküsü’nü, Elçin’in Annesi Gülhan Ataseven anlatıyor; “7 aylık bebeğim daha ‘Anne’ bile diyemeden LÖSEMİ oldu ve kemoterapi almaya başladı. Daha yeni çıkmaya başlayan ipeksi saçları döküldü. Ve artık LÖSANTE Hastanesi bizim ikinci evimiz oldu. Bir anne için en zor olanı yapıyorum ve bebeğime doyamadan yaşadıklarımızı paylaşmak istiyorum. Hep televizyonlarda izliyordum. Daha doğrusu hemen kapatıp izlemiyordum. ‘Lösemiymiş hastalığım’ diye başlayan reklam filmini. Sanki benim çocuğuma bir şey olmaz, lösemi bizim evimize giremez zannediyordum. Ama doktorumuz ‘Maalesef Elçin’in kansızlığının sebebi lösemi’ dediği zaman anlamıştım acı gerçeği. Bir anda dünyamız yıkıldı. Ne yapalım, nereye gidelim nerede tedavi olalım diye ailece ağır bir şok yaşadık. İşte o zaman LÖSEV aklıma geldi. Aradık, danıştık, sorduk, soruşturduk. Herkes, ‘ LÖSEV ve LÖSANTE Hastanesi bu konuda güvenilir bir adres’ dedi. Hastaneye gittiğimizde inanamadık. Güler yüzlü doktorlar, sımsıcak kucaklayan hemşireler ile başladı üç yıl sürecek olan yolculuğumuz. Saçlarımız döküldü, ateşler içinde yandık, yoğun bakımlarda yattık. Ama bir gün bile umudumuzu yitirmedik. Çünkü tanıdık eş, dost ve akrabalar bile bizi yalnız bırakırlarken LÖSEV hep yanımızdaydı. ‘Korkmayın, artık o bizim de yavrumuz ve size sağlıklı vereceğiz’ sözlerini hiç unutmuyorum. Tedavimiz artık ayaktan ve evde devam ediyor. Hastalığın zor kısmını artık atlatmışız. Ama LÖSEV yiyeceğimiz etten, çamaşır yıkayacağımız deterjana, ayakkabımızdan Elçin’imin oynayacağı oyuncağına kadar yalnız bırakmıyordu bizleri. Bazen düşünüyoruz da, işsiz bir aile olarak bu hastalığın altından nasıl kalkardık? İyi ki varsın LÖSEV, iyi ki LÖSEV- Lösante çocuk ve yetişkin hastanesini kurmuşsunuz Sayın Dr. Üstün EZER. Son olarak, LÖSEV’e bağış yapan, bu hastaneye tuğla koyan herkese seslenmek istiyorum. Gözünüz hiç arkada kalmasın, bağışlarınızı rahatlıkla LÖSEV’e yapın. Her kuruşu lösemili çocuklara veriliyor ve bizleri hayata bağlıyor. Sizler de iyi ki varsınız. Allah hepinizden razı olsun”
Yazının son bölümünde, Lösemi tedavisinin çok zor olduğuna ve 3 sene devam ettiğine dikkat çekilerek, şu ifadelere yer veriliyor, “Kemoterapi nedeniyle çocuklarımızın saçları dökülüyor, ağızlarında, sindirim sistemlerinde yaralar çıkıyor, kanamalar oluyor. Hastalarımızın en iyi koşullarda, kişiye özel en iyi tedaviyi almaları, çok iyi beslenmeleri, çok steril koşullarda yaşamaları gerekiyor. LÖSANTE Hastanemizde ve sosyal desteklerimizle bu koşulları sağladığımız ve %92 oranında başardığımız için mutluyuz. Ankara’da açılan LÖSEV - LÖSANTE Çocuk ve Yetişkin Hastanemiz lösemili ve kanserli çocuklara kemoterapiden 6 öğün yemeğine, tek kişilik lüks odalarda anne refakatinden pijamasına kadar her şey dahil, %92 oranında başarı ile tamamen parasız tedavi sağlıyor. Yetişkin onko ve diğer tüm branşlarda da kar amaçsız tanı ve tedavi hizmeti veriyor” Yazının özeti böyle. Şimdi tek duamız var; Allah hepimizi çaresiz dertlerden korusun. Ve böylesi kurumlardan Allah razı olsun.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.