Kadına şiddete hayır demek kolay...¶
Artık lafları bırakıp herkesin elini taşın altına koyması gerek...
‘Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde bol bol mesajlar geldi gitti...
Sempozyumlar düzenlendi durdu...
Federasyonlar, kadın kuruluşları, birlikler desteklerini esirgemediler...
Akademisyenler konuştu...
Çeşitli meslek grupları, iş kadınları, dernekler hepsi bir araya geldi...
Geldi evet... Teşekkür ederiz...
Ne oldu?
Destek destek hep destek...
Ancak ülkemde hala kanunlar tam değil...
Her şey şaka gibi...
Hala tecavüzler, şiddetler olduğu gibi duruyor...
Artış var, azalma yok...
Erkekler aldı başını gidiyor...
Ve bizler de her yıl konuşuyoruz...
Hep sınıfta kalıyoruz, hep sınıfta kalıyoruz...
Sadece gündemdeki konuları değerlendiriyoruz...
Gündemde ‘şiddet’ varsa konuşuyoruz...
Eğer yoksa konu kapanıp gidiyor...
Kadına şiddete ‘Hayır’ dediğimiz zaman geliyor ...
Hop, gündem değişiyor...
Ta ki bir kadın öldürülene, şiddete uğrayana, tecavuze yenik düşene kadar...
Kayıplar aklımızı başımıza getiriyor, tepkilerimizi sıralıyoruz, eylemlerimizi yapıyoruz...
Hey hey sizler!
Öncelikle şunu bilin ki;
Kadın dayakta durmak istiyor, anlayabiliyor musunuz?
Sesini duyuyor musunuz?
Yüreğini, yaşamını hissedebiliyor musunuz?
Hangi çaba var?
Dönüşüm tepeden inme olmalı... Keskin olmalı, tıpkı kılıç gibi...
Konuş konuş yine ölüm, yine şiddet..
Bakın bu konudaki tek gerçek budur... Tek çözüm budur... Cezaların tepeden inme, keskin olmasıdır...
Yani caydırıcılığıdır...
Yani ağır olmasıdır...
Asıl çözüm ancak kadını tecavüz edilesi varlık gibi görmekle değil, eli öpülesi görmekle olur...
Tek ses, tek nefes, tek sevgi ile olur...
Sadece sokakta olmakla ses duyurduğumuzu zannederken yine bir çok kadınımızı kurban veriyoruz...
Artık uyanalım...
Önce sevgili milletvekillerimiz değişsin... Kötü örnek olmayı bıraksın...
Mecliste hala kadını aşağılayan birileri varsa nasıl çözülür Türk erkeğinin egosu?
Lütfen tecavüzde, şiddetde, çocuk gelinlerde ağır cezalara kapı açalım...
Tüm kuruluşlar tüm kadınlar, kadın sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimler işbirliği içinde olsun...
Yaşanan olayların hukuki ve insani boyutu büyük...
Geçtim insani boyutunu, ruhen yaşanan çöküntüler tüm genetiği etkileyecek haberiniz yok...
Mutlu kalın...
Dip not;
Dünyadan...
Geçtiğimiz aylarda İngiltere’de 18 imam yakalanmıştı...
14 yaşındaki kız çocuklarına evlenme izni verdikleri gerekçesiyle...
56 camiden 18 cami imamı bu nikahı kıymayı kabul etmişti...
Hatta işin acı tarafı da kız çocuklarının kendi rızası olmadan evlenmesinin gerçekleşeceğini bile bile ‘kıyarız’ demişlerdi nikahı...
Bir imamım “Kız 14 yaşında, Allah’ın izniyle evlenebilir” demesi hem acı, hem gerçek hem de bizi sükutu hayale uğratırken, ülkemizdeki çocuk gelinleri görmelerini isterdim bu araştırmayı yapanların...
İngiltere’de evlilik yaşının altındaki bir çocuğa nikah kıymak yasadışı olmasına rağmen, her ay yaklaşık 600 kadar zorla evlilik ihbarı alınıyorsa, yaş sınırı oldukça düştüyse, bizdeki gizli durumun haddi hesabını tahmin bile edemiyoruz...
Bizde..
Yaş bahanesi artık bahane olamayacak...
Çünkü 15 yaşını doldurmadan rızalarıyla erkek arkadaşlarına kaçan, cinsel ilişkiye girerek bir süre sonra da evlenen, birkaç ilimizdeki “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” ve “çocuğu cinsel amaçlı hürriyetten yoksun kılma” suçlarından hapis cezasına çarptırılan çocuk gelinlerin kocaları, “yaşını bilmiyordum” savunmalarından yararlanamadı.
Çünkü Yargıtay, bu savunmaları geçersiz hale getirdi...
Yargıtay, “Bu suçları işleyenlerin daha az ceza almaları adaletsiz ve kamu vicdanını zedeleyen kararların verilmesine yol açabileceği”ni savundu...
Güzel gelişme...
Öyle ‘yaşını bilmiyordum’ yalanına kaçamayacaksınız...
*
Ancak çocuk yaşta gelinlere bakanlara şunu söyüyorum...
Nüks eden, pedofoli hastalığınız var...
Tedavi tedavi diyoruz size sadece...
Pedofoliyi de geçtim doğduğunda kıyılan beşik kertmesine ne demeli ülkemde...
Çapaklarımız çoğaldı...
Görelim... Görelim...
Fıkra;
Kiracı boynunu büktü ve ev sahibine:
-Çok üzgünüm ama, ben bu ay ev kirasını ödeyemeyeceğim..
-Tam beş aydır, her aybaşı aynı şeyi söylüyorsunuz.
-Eee ben sözümün eri insanım...
Günün sözü;
"Hayat küçük şeylerden oluşur. Eğer sen seversen büyük olurlar." [Osho]
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.