Uzun zamandır İzmir yerel siyasetini yaşayan ve yakından takip eden biri olarak şunu söyleyebilirim; Çok sönük bir seçim dönemi geçiyor. Heyecan yok. Para yok. Ekonomi, iş, aş derdine düşmüş vatandaş bir tarafta, Bir tarafta da belediye başkan adayları etrafında dolaşanların yüzde 99 u işe girmek mevki kazanmak ve iş yapmak için dolaşanlar olunca,  ideoloji mücadele eylem proje ve İzmir için yapılacaklar kulak ardı edilmiş vaziyette duruyor. Söylemler anlaşılmıyor. Yapılacak lar konuşulamıyor. Aslında Tamda İzmir’e Gün doğacakken!

İki önemli aktör sahnede, hakikaten İzmir için Gün doğacak bir zamandayız. Her iki aday dan beklentileri İzmir adına ortaya konulması gereken tam zaman iken! Sivil toplum örgütleri kendilerini pazarlamaktan vaz geçip İzmir için konuşmaya başlamaları gereken tam zaman iken! Konuşulması gereken yerde konuşulmayan sadece herkes kendini pazarlamaya çalışıyor iken , İzmir hakikaten inanılmaz bir yere gelecek iken. İzmire gün doğdu diyecek iken, yine İzmir Gündoğdu meydanından öteye gitmedi dedirtmemek lazımdır. Diye düşünenler denim. Yerel seçimlerde yerel yönetici seçiyoruz. Merkezi iktidarı seçmiyoruz. Eylemde ve söylemde uyuşan adayların hizmet odaklı çalışma ve projelerinin yarışması gerekir. Bakıyorsunuz beka dan bahsediliyor bakıyorsunuz ekonomik kalkınmadan bahsediliyor. Bakıyorsunuz işsizlik iş aş emekten bahsediliyor. Hatta biraz ileri gidilip “kimse yatağa aç girmeyecek” bile denilebiliniyor. Yavaş arkadaş yavaş…  Sayın aday arkadaşlar yapabileceklerinizi konuşsanız da bizde sizi dinlesek. Artık yalandan bıktık. Yapabileceklerinizi anlatın, yapamayacağınızı anlatmayın. Oy alacağım diye şekilden şekle kendinizi sokmayın. Bu vatandaş verilen sözleri unutmaz. Yakanıza yapışır. Uyanıyor millet artık.  Hele hele ilçe belediye başkan adayları aman ha bağlı olduğunuz  büyükşehir belediye başkanlığını ve merkezi iktidarı unutmayın. Onlar olmadan çivi bile artık çakamıyorsunuz. Bunu bilin lütfen!

Örneğin bir aday, İzban ı Bayraklı da yerin altına alacağım demiş. Sanırım AKP adayı Ali Aslan olacak ki , arkasından CHP adayı Serdar Sandal da yer altına İzban ı alacaklarını söylemişler. Arkadaşlar bunun nasıl alınacağını sanırım bilmiyorlar. Teknik olarak yapılması mümkün olabilir fakat uygulamada yılar alacak bir projedir. Ki zaten mümkün olsaydı önceden yeraltına alınarak çözüm üretilirdi.  En azından şuanda mümkün değil, ki bunları ilçe belediye başkanı olsalar da kendileri yapamazlar yetkileri de yoktur. Kaldı ki Bayraklı nın sorunu izbanı yerin altına almak değildir. Yerinde kentsel dönüşümdür. Mekansal eşitsizliktir. Bunu organize edecekleri projeleri büyükşehirle koordineli yapacaklarını ifade etmeliler. İki adaydan da beklediğim performansı göremedim. Bayraklı ciddi sorunları olan bir ilçedir. Bu ilçede ciddi projelerin hayata geçirilmesi gerekir ki. Bu vesile ile iki adaya da daha çok iş düşüyor bizi tatmin edecek açıklamalar ve projelerle karşımıza çıkmalılardı. Geç kalmadan kim Bayraklı için somut projeleri ortaya koyarlarsa öne geçen ilk taraf olacaktır. Yerel seçim genel seçim gibi değildir. Kişisel performanslar ön plana çıkar. Bu unutulmamalıdır. Ayrıca seçim ofisleri açılışları yapılarak seçim kazanılmaz. Sen ben bizim oğlan seçim kampanyası yürütülmez.

Serdar Sandal ın hayal kırıklığı olmaması için kendine güvenmesi lazım. Matematik hesabı her zaman siyasette tutmaya bilir. 2014 yılında AKP den transferler yapılmıştı fakat CHP ye oy taşıyacakları söylenen transferler 1 oy getirdiler 10 oy götürdüler. Sandal özüne ailesine dönmeli ve eşi ile birlikte biraz sahnelerde yer almalıdır. CHP de küskünlerin gönlü alınmamıştır. Bu tehlikeyi görmelidir. Ali Aslan ın seçimi aldık diye sevinmesi iyi ye delalet değildir. Kadro dağıtıyor seçimi kazanmak için diye konuşulması bence Ali Aslan ın işine yarayacaktır. İzmir’e Gün doğdu mu Doğmadı mı göreceğiz. Bayraklı ile ilgili yazılarımız gelmeye devam edecek. Bayraklı seçmeniyim ve kentimi seviyorum.