Dalga dalga dalgalandım ama bir türlü durulmadım. Malumunuz hepinizin bildiği koronavirüs salgınıyla neredeyse 1,5 yıldır boğuşuyoruz. Milyonlarca kişinin yaşamını yitirdiği salgınla mücadelede birçok tedbir alındı, dünya teyakkuza geçti. Ülke ekonomileri çökme noktasına geldi, ticaret sekteye uğradı, turizm baltalandı vs… Bu gibi konular çok yazıldı çizildi. Çok mu önemli evet çok önemli konulardı ama benim bahsetmek istediğim daha farklı bir konu var. Koronavirüsün çıkış hikayesi ve çıkış hikayesi buna benzer başka bir tehlikeden söz edeceğim. Kara mantar…
Çin’in Wuhan kentinde ilk örneklerine rastladığımız koronavirüs illeti, 2020 yılının ocak ayına denk geliyor. Uzak bir ülke, bize kadar ulaşamaz dediğimiz virüs salgını, bir kaç ay içerisinde birçok ülkeye yayılmaya başladı. Çin’e komşu ülkeler sonra da ticaret yaptığı ülkeler başta olmak üzere dalga dalga yayılmaya başladı. Salgın halini alan virüs illeti ne yazık ki yine aynı yılın mart ayında bizim de kapımızı çaldı. Bir vaka iki vaka derken tüm ülkeye yayıldı. Vaka sayıları günden güne azalır diye beklerken, çığ gibi büyüyerek canım ülkemizin baş belası oldu. Ticaret durma noktasına geldi, ekonomi dara düştü, esnaf kepenk kapattı, vatandaş işsiz kaldı, en yakınlarımız da dahil milyonlarca insanımızı kaybettik… Evlere kapandık, aşı gelecek diye bekledik. Aşı geldi, sıramızı bekledik… Peki, salgın bitti mi? Tabii ki hayır… Aşılamaya devam ettik, normalleşmeyi bekledik. Yani üzerinden 1,5 yıl geçti ama hala salgın bitmek bilmedi. Yine bitmesini bekliyoruz.
YAYILABİLİYOR!
Şimdilerde ise ilk olarak Hindistan’da ortaya çıkan ve geçtiğimiz günlerde Mısır, Irak ve Meksika’da görülmeye başlayan kara mantar hastalığı türedi. Kara mantar, bir enfeksiyon hastalığı... Burun, göz ve bazen de beyni etkileyebiliyor. Genellikle toprak, bitki, gübre veya çürüyen meyve ve sebzelerde bulunan mukor küfüyle temas sonucu ortaya çıkıyor. Bağışıklık sistemi zayıf olan (özellikle lösemi hastalarında) kişilerde ise hayati tehlikelere yol açabiliyor. Bulaşıcı bir hastalık değil ancak yani insandan insana bulaşmıyor ancak havadaki veya ortamdaki mantar sporları ile bu küf mantarı yayılabiliyor. Yani bu hastalığın görüldüğü ülke, meyve sebze gibi, bitki ve toprak gibi ihracat yapıyorsa, yayılabiliyor. Sonuç; kara mantar yayılabilen bir hastalık!
Dünya koronavirüs belasından kurtulmanın çaresini ararken umarım bir de adı gibi kara bu hastalıkla uğraşmak zorunda kalmaz. Malum biz bu hikayenin aynısını en acı haliyle yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz. Hatta İzmir’de olduğuna dair kulağıma gelenler umarım ki boş bir hurafeden öteye geçmez!
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.