8 Mart Dünya Kadınlar Günüymüş…
KADIN
Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın yeşil bir
Harman yerinde dokuz zilli
Köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım.
Yavrum, annem, karım, kız kardeşim, hayat arkadaşımdır. Nazım Hikmet
Kadınsanız, 8 Mart’ta illaki birilerinden çiçek alacaksınız. Yalnız sizi uyarmalıyım, sevgililer günündeki taleplerinizi sakın bu güne uyarlamaya çalışmayın, çünkü bu günün önemi kapital düzenin, ilan ettiği günlere benzemez.
Asıl adı Dünya Emekçi Kadınlar Günü olan 8 Mart’ın temeli; New York’ta 1908 yılında ağır çalışma şartları altındaki 15 bin kadın işçilerin talepleri ile atılmıştır.
Bir yıl sonra Amerika Sosyalist Partisi 8 Mart'ı Ulusal Kadınlar Günü ilan etmişti. Bu özel günü uluslararası hale getirme fikrini ortaya atan ilk kişi ise Clara Zetkin'di.
1910 yılında Kopenhag'da toplanan Uluslararası Emekçi Kadınlar Konferansı'nda Dünya Kadınlar Günü fikrini önerdi. Konferansa 17 farklı ülkeden katılan 100 kadın, Zetkin'in önerisini oybirliğiyle kabul etti.
Maaş, işgücü, siyasal, sosyal eşitlikleri için yıllarca mücadele eden, farklı ülkelerde yaşayan kadınlar (Amerika, Almanya, Danimarka, Avusturya, İsviçre, Rusya) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü resmî olarak ancak 1975‘de kabul ettirebilmiştir.
Kadınların erkek hegemonyasına karşı savaşları epey zorlu olmuş. En sonunda 1975'te Birleşmiş Milletler Dünya Kadınlar Günü'nü kabul etti ve her yıl için özel bir tema belirlemeye başladı. 1996'da belirlenen ilk tema 'Geçmişi kutlamak, geleceği planlamak' şeklindeydi. Bu yılın temasıysa "Çalışma hayatını değiştiren kadınlar: 2030'a kadar eşitlik". (BBC News)
Dikkatinizi çekmek isterim Mustafa Kemal Atatürk ise Türk Kadınlarına seçme ve Seçilme Hakkı’nı Yasayı Türk Kadınlarına, kadınların mücadelesi olmadan, tabiri caizse gümüş tabakta sunmuştur...
Türk Kadını dünyadaki diğer kadınlar gibi mücadele etmeden aldı insani haklarını. Ama şimdi bu hakları koruma mücadelesi vermeli bence…
Ülkemizin sosyoekonomik farklılıklarını da göz önüne alırsak, her kadının, her özel günden beklentisi farklı.
Kendimiz için yaşamayı bırakıp başkalarından bekler olmuşuz mutluluklarımızı.
Kendimizi savunmayıp eşitsizliğe karşı başkalarının durmasını bekler olmuşuz.
Kendimizi korumayı, sevmeyi, anlayış göstermeyi hep başkalarından bekler olmuşuz.
Ama neden bekliyoruz ümitsizce!
Neden şöyle silkelenip farkına varmıyoruz gücümüzün. Yılda bir kez çiçek böcekle geçiştirilip sonrasında ellerine bırakıyoruz hayatlarımızı…
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.