Sürekli artan dünya nüfusu...
Sanayileşme...
Endüstri devrimi ...
Ve insanoğlunun konfor isteği...
Tüm bunlarla enerjiye olan gereksinim arttı ve daha da artmakta.
Ancak bir başka gerçek de enerji gereksinimi %90 oranında karşılayan, petrol, kömür, linyit gibi fosil yakıtların kaynaklarının da çok hızlı bir şekilde tükenmesi.
Ülkemizde de nüfus hızla artıyor, bunun getirisi olarak da enerji tüketimimiz de hızla artıyor.
Bu artış neden?
Doğal kaynaklarımızın bilinçsizce tüketilmeye başlanması yüzünden...
*
Ve gelelim evimize.
İşte evimizdeki ‘Enerji İsrafı’na örnekler...
Haftada 5 saat çalışan bir ütü...
Günde yaklaşık 24 saat çalışan buzdolabı...
Stand-by kalan televizyonlar...
Elektrikli ocaklar...
Fırınlar...
Tam dolu olarak çalıştırılmayan bulaşık ve çamaşır makineleri...
Temizliğine dikkat edilmeyen, bakımı yapılmayan ve sürekli açık, kullanılmayan alanlar da dahi kullanılan klimalar...
Bu bilinçsizce tüketim, bize ‘Enerjimizi nasıl kullanmalıyız nasıl olur?’u düşündürüyor artık.
*
Aslında bir başka gerçek de bir çok kişinin bilmediği fosil kökenli enerji kaynaklarının kullanılması nedeniyle ortaya çıkan SO2, CO2, NOx gibi sera gazları.
Bu gazlar belirli değerleri aştığı için hava kirleniyor,iklim değişiyor.
İşte asıl bu nedenle tasarruflu enerji kullanımına büyük önem vermeliyiz.
*
Elektrik tüketimindeki artış cari açığı tetiklediğinden dolayı cari açığın ve dışa bağımlılığın azaltılması ise son derece önemli. Ülke olarak enerji tüketiminde yüzde 25 oranında tasarruf potansiyelimiz var. Ve bu potansiyeli iyi değerlendirmeliyiz. Bu değer aslında 11.500.000 ton petrole eşdeğer.
*
Ne yapılmalı?
Tükenme olasılığı az olan, çevre dostu yeni enerji kaynaklarına yönelmeli.
Ülkemizde enerji gereksinimi, sürekli ve hızlı bir artış gösteriyor.
Bu nedenle yeni ve temiz enerji kaynaklarının kullanımı artık gereksinim dahilinde.
Bu gereksinim hem bölgesel hem küresel çevre sorunları, dünya ekolojisindeki değişimler için son derece şart.
*
Enerji verimliliği için bilinçlenerek “2 lambadan birini söndür” sloganı unutulmamalı... Enerji alanında verimlilik, insanoğlunun kısıtlama olmadan yaşam standartı düşmeden savurganlığı bitirerek, çevreyi kirletmeyecek şekilde hizmet elde edilerek sağlanmalı...
Unutulmamlıdır ki, enerji tutumluluğu, çevre sorunlarının çözümlenmesi için de basit ve ucuz bir yöntemdir.
Lütfen ısıtma, aydınlatma ve ulaşım ihtiyaçlarımızı karşılarken, elektrikli ev eşyalarımızı kullanırken, kısacası günlük yaşantımızın her aşamasında enerjiyi artık verimli kullanmayı öğrenelim.
Aile bütçesine, ülke ekonomisine ve çevremize en az zarar bizim yararımızadır.
*
Enerjinin yoğun kullanıldığı, demir-çelik, çimento, seramik, cam, tekstil, kağıt, kimya, petrol gibi alt sanayi kesimleri mutlaka iyi denetlenmeli...
Doğru seçilmiş ekipmanları olmalı,düzenli temizlik ve bakım yapılmalı ve enerjinin etkin kullanımı ile ilgili teknoloji uygulanmalı...
Çünkü sanayide denetim enerji tüketimini büyük oranda azaltır, kayıp ve kaçaklar gözlenir...
*
Son söz olarak, ülke ekonomisinin gelişmesinde, enerji kalitesinin yükseltilmesinde, kaynakların etkin kullanımında, dövizle enerji dış alımının azaltılmasında, çevre kirliliğinin önlenmesinde enerji tutumluluğu ve enerjinin verimli kullanılması önemli rol oynamaktadır.
Her şeyden önce biz bireyiz ve toplumları etkileriz...
Dünya üzerinde ağ bağlantılı 14 milyar bekleme modunda ki cihazın olduğunu varsayarsak, 2020 yılında 50 milyarı bulacak bu sayı sebebiyle oluşacak tüketimin ağırlığını siz düşünün...
Günlük hayatta biz varız ve yaşıyoruz...
Son kullanıcıyız...
Dip notlar;
Enerji İle İlgili Ürünlerin Çevreye Duyarlı Tasarımına İlişkin Yönetmelik...
Geçtiğimiz aylarda bir gün elektirik kesintisinden yaşadığımız paniği hatırlarsınız.
Bu kesinti nedeni ile Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nı harekete geçerek ‘Enerji İle İlgili Ürünlerin Çevreye Duyarlı Tasarımına İlişkin Yönetmelik’ yayınladı.
Bu yönetmelik ile fazla enerji tüketen ve çevreye zarar veren elektrikli cihazlar kontrol edilecek. Hali hazırda üretilen beyaz eşyaların neredeyse tamamı enerji tasarruflu, ancak küçük ev aletleri yönetmelik kapsamına alınmadı ki,bu husus atlandı. 4 kişilik bir ailenin yıllık elektrik faturasının yüzde 31′i küçük ev aletlerinden kaynaklanıyor, bu nedenle A sınıfı küçük ev aletlerinden bir ev yılda 144 TL tasarruf edebilir. Günde 4 saat çalışan buharlı ütünün enerjiharcaması günde 24 saat çalışan bozdolabına eşit. Ortalama olarak, bir saç kurutma makinasının 10 dakika çalışması 60 watt’lık bir lambanın 3 saat yanmasına eşdeğer bilginize..
Bu nedenle tüm elektrikli ev aletlerinde ‘A sınıfı’ özelliği aranmalı.Yani küçük ev aletleri yönetmelik kapsamına alınmalıydı...
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’na göre, 100 watt’lık normal bir ampul ile kompakt fluoresan ampul kullanıldığıda ortaya çıkan aradaki fark 80 kWh...
Konutlarda ısıtma ve aydınlatmada kullanılan enerjinin sağlanabilir tasarrufu % 35,yani yıllık yakıt tüketimi kontrol altına alınırsa %50 tasarruf sağlanabilir...
Çok kısa ve net açıklamak gerekirse her 100 YTL’nin 35 YTL’si israfta...
İlk çalışma...
Türkiye’de ilk planlı enerji tasarrufu çalışmaları, 1981 yılında Elektrik İşleri Etüd (EİE) İdaresi Genel Müdürlüğü'nce başlatılmıştır. Bu çalışmaların yurt genelinde daha etkili ve kapsamlı yürütülmesi amacıyla 1992 yılı sonunda EİE bünyesinde Ulusal Enerji Tasarrufu Merkezi (UETM) oluşturulmuştur. EİE/UETM içinde yapılanan Sanayide Enerji Verimliliği Şubesi ve Binalarda Enerji Verimliliği Şubesi, enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapmaktadır.
Dünyadaki girişimler...
ABD’de güneş enerjisi ile ısınma sistemi kuranlara, devlet, fatura üzerinden %40 oranında uzun vadeli kredi veriyor ve “sıfır net enerjili bina” yapılması hedef olarak belirleniyor...
Avrupa Topluluğu ülkelerinde ise, enerji verimli ürünlerin geliştirilmesi, pazarlanması ve satışını özendirmek amacıyla Etiketleme ve Verimlilik Standartları programları başlatılıyor.
Amerika ve Japonya’da bu gelişmenin daha verimli cihazlar kullanılarak sağlanması için, “Energy Star” işaretini taşıyan ve daha az enerji tüketen cihazların üretilmesini ve kullanılmasını sağlayan “Energy Star” programı başlatılıyor.
Mutlu kalın...
Fıkra;
Akıl hastanesine ziyarete giden adam bahçede güzel havanın tadını çıkaran birine:
- Saatiniz kaç? diye sordu.
Adam hemen içeri gidip, kağıt, pergel, gönye, kalem ve cetvel getirdi. Büyük bir titizlik ile gölgeyi ölçüp biçip hesaplar yaptıktan sonra:
- Saat tam dördü beş geçiyor, dedi.
Ziyaretçi:
- Muazzam! Sizi tebrik ederim ama güneşsiz bir havada gölgeyi ölçemezsiniz, o zaman ne yaparsınız?
- O zaman da saatime bakarım, dedi.
Günün sözü;
Hayatta en büyük zorlukları yaşayan ve başkalarına en büyük zararı veren birey, diğer insanlara ilgi duymayan bireydir. İnsanların bütün başarısızlıklar bu tür bireylerden kaynaklanır...
Alfred Adler
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.