Yüzyıllardır buzullar ve donmuş toprak tabakası içinde etkisiz duran bakteri ve virüslerin, iklim değişikliği ile ısınan yeryüzünde yeniden tehdit oluşturabileceği ihtimali konuşuluyor son aylarda…
Yüzyıllardır buzullar ve donmuş toprak tabakası içinde etkisiz duran bakteri ve virüslerin, iklim değişikliği ile ısınan yeryüzünde yeniden tehdit oluşturabileceği ihtimali konuşuluyor son aylarda…
Bu virüslerin yayılması halinde Covid-19’dan çok daha fazla can kaybına neden olabileceğini, gerekli tedbirlerin alınmaması halinde dünya nüfusunun büyük oranda azalacağını iddiası var.
Öyle ki Ağustos 2016'da Sibirya'daki Yamal Yarımadası'nda 12 yaşında bir çocuk ölmüş, en az 20 kişi de şarbon nedeniyle hastanelik olmuştu.
Bu durum, 75 yıl önce şarbondan ölen bir geyik cesedinin çözülen buzlar nedeniyle yüzeye çıkmasına bağlandı. Şarbon bakterisi toprağa ve suya karışmış, bölgedeki iki bin geyiğe hastalık bulaşmıştı.
Normal koşullarda, her yaz 50 cm derinliğe ulaşan yüzeysel donmuş topraklar çözülüyor.
Fakat küresel ısınma nedeniyle daha derin tabakalarda da çözülme gözleniyor.
Zira donmuş topraklar bakterilerin uzun süre, belki de milyonlarca yıl canlı kalması için ideal ortam sağlıyor.
Görünen o ki bazı hastalıkların yeniden gündeme gelmesi söz konusu olabilir.
Soğuk, karanlık ve oksijensiz ortamdan dolayı donmuş topraklar mikrop ve virüsler için iyi bir koruyucu. İnsanlara ve hayvanlara hastalık bulaştırabilecek virüsler, geçmişte salgın hastalıklara yol açmış olanlar da dahil, bu tabakada canlı kalmış olabilir.
Öyle iddialar var ki insan korkmuyor değil.
Bu eriyiş durdurulmazsa, donmuş toprak tabakası içindeki etkisiz duran bakteri ve virüslerin ısınan havayla birlikte yeryüzüne yayılabileceği, önlem alınmaması halinde dünyaya Covid-19'dan daha fazla etkili olacağı hatta aşı ya da ilaç bulunana kadar dünya nüfusunun yarı yarıya azalabileceği söyleniyor.
Araştırmacılar 2014'te, Sibirya'da 30 metre derinlikte 30 bin yıllık iki büyük virüsü (Pithovirus sibericum and Mollivirus sibericum) yeniden canlandırmıştı.
Virüsler canlandıkları andan itibaren hastalığa yol açabiliyor.
Bu iki virüs sadece tek hücreli amipleri etkiliyor. Fakat bu durum, insana bulaşan virüslerin de canlanması ihtimaline işaret ediyor.
Bu riski yaratan şey sadece küresel ısınma ile donmuş toprakların çözülmesi değildir. Kuzey Buz Denizi'ndeki buzlar eridiği için Sibirya'nın kuzey kıyılarında maden ve mineral arama çalışmaları, petrol ve doğal gaz için sondaj çalışmaları kârlı hale geliyor.
Bu çalışmalar, eski bakteri ve virüslerin yeryüzüne çıkıp canlanması riskini arttırıyor. Bunların DNA'ları hasar görmüşse canlanması mümkün değil. Ancak çok daha dayanıklı olan büyük virüsler için aynı şey geçerli değil.
Zira bağışıklık sistemimiz için yabancı olan bu canlılarla karşılaşma halinde hastalık bulaşması riski, bunların antibiyotik direnci de göz önünde bulundurulduğunda göz ardı edilecek gibi görünmüyor.
Araştırmalar 1975-2000 yılları arasında her yıl ortalama 4 milyar ton buzulun eridiğini ortaya çıkardı.
2000'den beri buzulların yükseklikleri yılda ortalama 0.5 milimetre azalmakta.
Ancak bu tarihten sonra buzullar neredeyse iki kat hızla eridi. 2000-2016 yılları arasında her yıl ortalama 8 milyar ton buzul eridi.
Ölçeğini anlamak gerekirse, 8 milyar ton buz 3,2 milyon Olimpik havuzu doldurmaya yetecek büyüklükte.
Bilim insanları bu durumun sonuçlarının büyük olacağının farkında ve sürekli uyarıyorlar.
Bakıldığında iklim değişikliği ve buzulların erimesi konusu insanlığın geleceği açısından çok önemli.
Peki insanoğlu bu durumu ne kadar önemsiyor?
Bu durum koca bir soru işareti!
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.