Merhaba sevgili kitap dostları;
Bu hafta çok özel bir kitap var değerlendirmemde Türk yazar ve siyasetçi aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün kız kardeşi Makbule Atadan’nın kaleminden Büyük Kardeşim Atatürk eseri.
Bu eserin özel olmasının benim için birçok sebebi var elbette. Ama en önemlisi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını birinci elden bir tanığın anlatması beni çok duygulandırdı diyebilirim sizlere.
Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını birçok kez okumuş, araştırmış olsam bile bu güne kadar okuduğum hiçbir eserden, araştırdığım hiçbir bilgi kaynağından bu kadar etkilenmemiştim. Çünkü gerçekten Mustafa Kemal’i tanımak istediğinizde, onun bakış açısına yaklaşmak istediğinizde okuduğunuz kitapların ya da araştırma yaptığınız alternatif bilgi kaynaklarının bir noktadan sonra aynı bilgileri ve anekdotları tekrarladığını görmek, bende maalesef ki bir yeterlilik hissi oluşturmuyordu.
Malum hepimizin bildiği üzere çağımız teknoloji çağı. Teknoloji bize birçok konuda kolaylık sağladı, zaman kazandırdı, alternatifler sundu. Hep bizim yararımıza çalıştı ama konu bilgi konusuna gelince bu durum tam bir muamma. Evet, günümüzde bilgiye ulaşmak çok kolay: İnternet, kitaplar, arşivler, kütüphaneler daha aklıma gelmeyen neler neler. Zor olan bilgiye ulaşabilmekten ziyade temiz bilgiye ulaşabilmek. İşte bu kitap benim için bu hassas konuya nokta koydu. Saatlerce bir konuyu araştırıp kafa karışıklığından başka bir şey elde edemediğim zamanlar, bana lise yıllarım ki fizik dersi çaresizliğimi hatırlatır. Öğretmenin tahtaya elli tane formül yazması ama sadece bir formülün kullanılması, beni hayatta netliğe iten kilit nokta oldu sanırım ve hala öğretmenin neden elli tane formül yazdırıp tek formülü kullandığını anlamadım ama hayata istediğim şeyin netlik olduğunu anladım. İşte bu kitap benim ihtiyacım olan tüm netliği sağladı.
Atam’ ın duygusal yönünü hiç bu kadar net hissetmemiştim mesela bu kitaptan önce. Cebindeki son para ile kuş alıp, kuşu özgür kılmak adına salıvermesini bilemezdim ya da çiçekleri çok sevdiğini, sulu boya tabloda çok yetenekli olduğunu, ilk köpeğinin adının Alev ve Cin olduğunu, ilk aşkı Kalyopi’ yi annesi ile tanıştırdığını ya da birçok ilkokul kitabına konu olan karga kovalama hikayesin de ki kargayı evcilleştirdiğini, karga öldüğünde çok üzüldüğünü, kargayı gömdüğü yere dut ağacı diktiğini.
Bu kitap ile birlikte Mustafa Kemal’i tüm yönleriyle tanıdım ben. Hem de zekasıyla, mantığıyla, duygusuyla, sevdiği ya da sevmediği tüm özellikleriyle tanıdım. Sizde birinci ağızdan, net bir şekilde Mustafa kemal’i tanımak istiyorsanız, Atatürk’ün kardeşi Makbule Atadan’ ın 1951-1952 yılları arasında Yeni İstanbul gazetesine verdiği 141 mülakattan kitaplaştırılmış, 2 bölümden oluşan bu muhteşem kitabı okumalısınız, naçizane tavsiyemdir.
Yüzüklerin Efendisi-J.R.R Tolkien
Fantastik macera severler burada mı? Çünkü Harry Potter ile başladığım fantastik macera sevgimi zirveye taşıyan, benim için fantastik macera dalında başyapıt olan J.R.R Tolkien’ den Yüzüklerin Efendisi serisi var bu hafta değerlendirmemde.
Filmini defalarca izlediğim, her sahnesine hakim olduğum, çoğu repliğini ezbere bildiğim filmin kitabını okumak; her kitap severin tahmin ettiği üzere filmini izlemekten çok daha fazla keyif verdi bana. Kitapta var olan bazı ana karakterlere, filmde hiç yer verilmemesi, kitabın filmden çok daha fazla detaya sahip olması; kitabı, filme göre daha çok sevmemde etken olsa da son karar olarak kitap da film de ayrı ayrı güzel diyebilirim sizlere.
Güç yüzüğü peşinde darmaduman olmuş orta dünya sakinlerinin hali günümüz dünyasından pek farklı olmadığı için kendimi hemen konunun içinde buldum. Kitabın konusuna göre; farklı ırkların bir arada yaşadığı bir Orta Dünya mevcuttur. Bu ırklar ; bilgeliği temsil eden Elfler, tamahkarlıkları ile bilinen İnsanlar, aç gözlülükleri kendilerinden büyük Cüceler, hoşgörüsü ile ünlü Hobbitler ve kötülüğü temsil eden Sauron ve Orglar’dır. Belirttiğim gibi Sauron ve Orglar hariç ki onlar gerçek kötülüğü temsil eder, diğer tüm ırkların belirgin özellikleri olsa da iyiliği ve kötülüğü birlikte temsil ederler.
Orta Dünya’da yaşayan tüm bu ırklar en güçlü olabilmek için büyük bir savaş içindedirler ki sormayın. Bu savaşın kilit noktasında güç yüzüğü adı verilen, sahip olunduğu takdirde kâinatın tüm gücünü sahip olduğu kişiye bahşedecek bir yüzük bulunur. Tüm ırklar güç yüzüğü için yüzyıllardır büyük bir çekişme ve stratejik plan peşindedirler. Teşbihte hata olmaz o dünyanın güç yüzüğü günümüz dünyasında ki petrolü hatırlattı bana, ha güç yüzüğü ha petrol dedim içimden.
Irklarda en güçlü olmak adına, gücü temsil eden güç yüzüğü yerine petrol için büyük bir savaşa durmuş desem ana haber bülteni izlemekten farksız saymazsınız değil mi kendinizi?
Kitapta yerler farklı, zaman ayrı, milletler fantastik olsa bile hırslar, egolar, güç tutkunluğu ve tamahkârlık hep aynı maalesef. Güç yüzüğünü kendi eliyle kızgın lavlara atarak savaşı bitirecek Hobbitler de Orta Dünya’da kaldığına göre günümüz dünyasının hali Orta Dünya’dan kat ve kat daha zora benziyor. Orta dünya çok çekse de mutlu sona kavuştu peki ya bizim dünyamız? Sizce biz de mutlu sona kavuşabilir miyiz? Siz ne dersiniz bilmem ama bazen içimdeki güçlü taraf evet diye bağırsa da bazen de karamsarlığa kaptırıyorum kendimi. Bu tam anlamıyla yaşayıp görmeden bilemeyeceğim bir soru olduğu için hayatın kendisine bıraktım cevabı.
Farklı bir dünya, farklı bir dil ve farklı türler içinde iyi ve kötünün savaşını, aslında bu savaşın pamuk ipliğine bağlı olacak kadar hassas olduğunu kanıtlarıyla okumak isterseniz, bu güzel fantastik macera eseri naçizane tavsiyemdir.
Daha fazla kitap yorumu için instagram: @benimkitapligim9 sayfasını takip edebiliriniz. Sevgiyle kalın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.