Şair Nevzat Çelik 12 Eylül darbe günlerinde idamla ölümünü beklerken yazdığı şiirinde “yaşamak ağrısı” imgesini kullanır.
Savaşın ateş çemberine aldığı şu günlerde de “barış ağrısı” imgesi edebiyat gerçekliğinin hayatın gerçekliği ile nasıl örtüştüğünü gösteriyor.
* * *
Bazen bana okurlarım, arkadaşlarım, yakınlarım “Yazıyorsun da ne oluyor?” diye soruyorlar. Yıllarca mücadele veriyorsun, ne değişiyor?
Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı, öykücü, romancı Oktay Akbal usta geçtiğimiz gün vefat etti. Oktay Akbal ile ilgili bir anımı yazayım da yukarıdaki eş-dost sorusuna cevap olsun:
12 Eylül darbe günlerinde o zamanın kudretlisi Kenan Evren -ki kendisi yargılandı ve sanık ve er olarak öldü- meydanlarda nutuk atıyordu. Evren’in sözünün üstünde söz söylenemeyen günlerdi. Bir yardakçısı da aynen böyle demişti: Evren paşanın sözü üstüne söz söylemek kimsenin haddine değil!
Herkes sus pus olurken o karanlık günlerin içinden bir ses, bir kalem ışıldadı ve Oktay Akbal hapse girmeyi göze alarak; “Ben söylüyorum işte” dedi. “Evren paşanın sözü üstüne söz söylemek benim haddim” dedi.
O günlerden bu günlere ne değişti diye sorabilirsiniz yine de. Sorun o zaman. Ama cevabı da yine siz verin. Ama cevabınız sevgili Oktay Akbal gibi olsun!
* * *
Dün 1 Eylül Dünya Barış Günü'ydü. Aynı zamanda Adli Yıl açılışıydı. Adli Yıl açılışında yargının kurucu unsuru olan avukatların ve avukatların üst örgütü olan Barolar Birliği'nin olmaması adaletin bir sacayağının olmaması anlamına geliyordu. Adli Yıl bir ayağı aksak açılıyordu. Bir ayağı eksik adaletten bu yeni yılda ne beklenirdi?
Barolar Birliği yaptığı açıklamada, Adli Yıl açılışının kanunla kaldırıldığını, 5 Eylül Cumartesi günü Anıtkabir'de Türkiye’deki bütün baroların katılımı ile ve milletle Adli Yıl açılışı yapılacağını duyurdu.
Barolar Birliği bu yılki alternatif Adli Yıl açılış temasını “teröre hayır, hukuk devleti ve demokrasiye evet” olarak belirledi.
* * *
Bu arada 30 Ağustos’ta Bozcaada’da toplanan 21 baro başkanının ortak açıklaması tartışma yarattı. Özerklik tartışmalarının yaşandığı günlerde bunun hukuki ve düşünsel tartışması yerine ayaklanma olarak tanımlanması baro tabanlarında yerinde bulunmadı. Ancak emperyalizme karşı birlik mesajı olumlu karşılandı.
Aralarında İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Mersin baro başkanlarının da bulunduğu 21 baro başkanı özetle şu uyarılarda bulundu: “Provokasyonlara karşı uyanık olunmalı, milli birlik ve beraberliğe, hukukun üstünlüğüne sarılmalı, emperyalizme karşı bir bütün olunmalıdır. Siyaset arenasında ülkenin ve ulusun çıkarları, cumhuriyet değerleri ortak payda ve yol gösterici olmalıdır.”
* * *
İflah olmaz bir barış yazarıyım ya, işte önceki yıllarda yazdığım bir barış yazısından bazı bölümleri tekrar yayınlıyorum: “Barış endişe verir. Barış savaştan daha endişe vericidir. Savaş dendiğinde bu gayet nettir ve herkes savaştan savaş anlar. Barış dendiğinde akla hemen bir acaba gelir. Acaba gerçekten barış mı diyor? Barış derken beyninin derinliklerinde ne var?diye düşünülür.
B arış şüphelidir. Barış sancılıdır. Barış tereddütlüdür. Barıştan korkulur.”
Bana dostlarım “yazıyorsun da ne oluyor” diye soruyorlardı ya, değişen bir şey olmadığını göstermiş oluyorum, diyesim geliyor dilimin ucuna ama demiyorum. Değişime olan inancımı yitirmemek için diyemiyorum. İşte önceki yıllarda Haber Ekspres’te yayınlanan yazımdan değişmeyen bir bölüm daha…
“Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü!
Bugün Türkiye’de ve dünyada barış için mitingler yapılacak.
Dünya Barış Günü'nde hükümetler endişeli, hükümetler sancılı.
Ya gerçekten barış olursa!?
Kim satacak silahları, kim savaş ağalığı yapacak?
Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü. Bugün gerçekten barış isteyenlerin yüzüne tuhaf bakıldığı, adeta barış istediği için suçlandığı, joplandığı, endişeli ve sancılı bir gün.
Barış istemeye gerek kalmadığı günler için bugün barış gününüz kutlu olsun!”
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.